Slider

'Bu hastalık bende yoktur' demeyin! İşte dijital çağın hastalıkları

 Siz de Sosyal Medya hesaplarına giremediğinizde gerginleşiyor musunuz? Tatil planınızı yaparken bile önce orada internetin olup olmadığına mı bakıyorsunuz? Ya da bir kelimenin anlamını öğrenmek için girdiğiniz internette saatlerce kalıp, neden girdiğinizi bile unutuyor musunuz? Aman dikkat...

Gelişen teknoloji ile birlikte hayatımızda daha fazla yer tutmaya başlayan sosyal medya platformları yeni 'hastalıkları' da ortaya çıkardı.

Elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarının başını çektiği bu hastalıkların sebepleri arasında her geçen gün daha fazla bağımlı hale geldiğimiz sosyal medya mecraları birinci sırada yer alıyor.

İşte o hastalıklar:

NİNTENDİNİTİS: Literatüre 1990'da aşırı atari oyunu oynadığı için sağ baş parmağı zedelenen çocukla birlikte girdi. Tıpta 'oyun bağımlılığına bağlı' spor yaralanmaları alt başlığında yer alıyor. Araştırmaya göre Nintendinitisli hasta kuşağı büyüyünce WhatsAppitis ile yeniden ortaya çıkıyor.

WHATSAPPİTİS (Klavye Hastalığı):
Bilgisayarlarda fare ve klavye kullanımıyla, akıllı telefonlardaki mesajlaşma platformlarını kullananlarda sık görülen ve aynı hareketlerin sürekli tekrarlanması sonucu el ve kollardaki sinir, tendon, kas ve diğer yumuşak dokuların zedelenmesiyle oluşan hastalık. Kan akışında bozulma ve ağrıya duyarlılıkla ilgili problemlerle ortaya çıkıyor. Günümüzde dünya genelinde en sık kullanılan mesajlaşma platformu WhatsApp ile anılan hastalık, ilerlemesi halinde çok daha ciddi sorunlara yol açabiliyor.

RSI (Repetitive Strain Injury / Tekrarlayıcı Gerilme Yaralanması):
Tekrarlayıcı gerilme yaralanmaları terimi birçok farklı durumu içeriyor. Karpal Tünel Sendromu, Kübital Tünel Sendromu, Guyon Kanalı Sendromu bunlardan birkaçı. Hastalığı kabaca anlatmak gerekirse; ergonomik olmayan koşullarda çalışmanın ortaya çıkardığı bir durum. Bilgisayar kullanımına bağlı olarak özellikle boyun, omuz, el ve el bileği gibi üst ekstremite organlarında ağrı, karıncalanma, şişlik veya kızarıklıkla kendisini gösteriyor. 

HİKİKOMORİ FİNOMİ:
Japoncada ‘toplumdan elini ayağını çekmek’ anlamına gelen Hikikomori, günümüzde Uzak Doğu'da gençler arasında oldukça yaygınlaşan ve özellikle teknolojiyi yoğun olarak kullanan tüm gelişmiş ülkelerde tehlike sinyalleri veren bir hastalık olarak tanımlanıyor. Hastalığın belirtisi ise kişilerin birden eve kapanması, en yakın çevresi ve ailesiyle bile iletişimi koparması. 

GO SÖRFÜ:

Kişinin sürekli olarak başta arama motorları olmak üzere diğer sosyal medya ağlarında kendi adını araması ve hakkında ne gibi bilgilere ulaşabildiği, hakkında neler yazıldığı ve paylaşıldığını takip etmesi durumuna verilen isim. Hastalık tanısı koyulan kişilerin sayısının hızla artışı günümüzde birçok psikolojik bozukluğun başlangıcı olarak ele alınıyor.

BLOG İFŞACILIĞI:
Kontrolsüz olarak tanımadığı kişilerin kişisel blog sayfalarını tarayarak başkaları da görmeli düşüncesi ile online platformlarda yayınlama merakı olan kişiler için yeni tanımlanmış bir hastalık olarak bilim insanlarınca değerlendiriliyor.

YOUTUBE NARSİZMİ:
Youtube videoları ile ortaya çıkan, yeni ve hızla yayılan bir hastalık. Kişinin yayınlarının beğenilmemesi ve aşırı eleştirilmesinin çok ciddi psikolojik bozuklar ve intiharlara yol açacağı öngörülüyor.

MYSPACE TAKLİTÇİLİĞİ:
İlk sosyal medya platformlarından biri olan Myspace’den ismini alan hastalık, kişinin başka bir karakter oluşturması veya başka birini tamamen taklit etmesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalığa yakalananlar kendisini sürekli başka biriymiş gibi sosyal medyada var ediyor.

GOOGLE STALKING:
Ego sörfüne benzeyen bu hastalık bireyin kendisi yerine yakın çevresinde bulunan herkesin adını sürekli Google'dan aratıp bilgileri kontrol ederek kaydetmesi dürtüsü olarak ortaya çıkıyor.

SİBERHONDRİK:
Hasta olan veya hasta olduğunu düşünen kişilerin, doktora gitmek yerine Google'dan teşhis ve tedavi aramasına deniliyor. Bu bireyler çevresindekileri bile aynı yöntemlerle tedavi etmeye çalışıyor.

FOBO HASTALIĞI:
İngilizce “Fear of Being Offline” kelimelerinin kısaltılmasıyla isimlendirilen ve dilimize “Çevrimdışı Olmaktan Korkma” olarak çevrilen hastalık Fomo Hastalığı, Nomofobi ve Jomo Hastalığı ile bağlantılı. Bu kişiler özellikle yurtdışı seyahatlerinde ya mevcut telefon hatlarını internet erişimine açık tutuyorlar ya da kablosuz internet olmayan yerlerde dolaşmak istemiyorlar.

SELFİTİS:
Amerikan Psikiyatri Akademisi’nce ruhsal bir hastalık olarak kabul edilen Selfitis; bireyin kendi fotoğrafını çok fazla sayıda selfie çekip, sosyal medyada bunları yayınlaması ile karakterize obsesif kompulsif bozukluk olarak tanımlanıyor. Bu durum temel olarak kişinin toplumda hissettiği kabul edilirliğini derecesini arttırmak ve diğer kişilerle daha iyi iletişim kurma çabasından ortaya çıkıyor.



0

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Comments

disqus, mystorymag
© all rights reserved
made with by templateszoo